Kadının cinsel işlevi, onun hem psikolojik sosyokültürel, kişilerarası etkilerini hem de biyolojik özelliklerini yansıtan karmaşık, bütünleşik bir olgudur.
Jinekolojik, ürolojik, endokrinolojik, kardiyovasküler ve merkezi ve periferik sinir sistemlerinin sağlığı dahil olmak üzere etkiler. Özellikle doğum sonrası cinsel isteksizlik nedenleri olarak istek kaybı, cinsel aktivite sıklığında azalma, ağrılı cinsel ilişki, cinsel tepkide azalma, orgazma ulaşmada zorluk, genital duyuda azalma gösterilebilir.
Doğum Sonrası Cinsel İsteksizlik Ne Kadar Sürer?
Temel bir insan ihtiyacı olarak kabul edilen cinsellik, cinsel sağlık için önemli bir kavramdır ve birbiriyle ilişkili en az üç işlevi vardır: üreme, haz ve iletişim. Bir kadın için cinsel sağlık, kişisel, sosyal ve kültürel faktörlerin inşa ettiği cinsellikte ifade edilir. 1970’lerin başlarından itibaren cinsel sağlık, fiziksel özelliklerle tanımlanan biyomedikal bir fenomenden “cinsel varlığın bedensel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerinin olumlu şekilde zenginleştiren ve kişiliği, iletişimi ve sevgiyi artıran şekillerde bütünleşmesine” kaymaya başladı.
Annelik sırasında cinsel sağlığın yörüngesi hamilelikle başlar, doğuma kadar ilerler ve doğum sonrası boyunca gelişir. Doğum sonrası dönem büyük ölçüde biyomedikal doğum modelinde vurgulanan üç aşamadaki fiziksel değişikliklerle tanımlansa da, anne aynı zamanda psikolojik, ilişkisel ve sosyal değişimler de yaşar.
Doğum sonrası dönem benzer fiziksel değişikliklerle karakterize olmasına rağmen, gebelik öncesi cinsel sağlığa dönüş bireysel, kişiseldir ve zamanla değişir. Pelvik taban bozuklukları gibi komplikasyonlar, 3 ila 18 ay arasında süren iyileşme ile primipar kadınların cinsel sağlığını olumsuz etkileyebilir. Daha uzun iyileşme, genellikle duygusal tatminin azalması, yeni ilişki sorunları ve yetersiz cinsel zevk ile sonuçlanır.
Annelik, cinsel ilişkiler de dahil olmak üzere yeni durumlara uyum sağlamayı ifade eder. Cinsellik, insanın yaşamı boyunca var olan ve her aşamada farklı algılanan temel bir yönü olarak anlaşılmalıdır. Doğum sonrası dönemde kadınlar, cinselliklerini kaçınılmaz olarak etkileyen birçok fiziksel, duygusal ve ilişkisel değişiklikle karşı karşıya kalırlar.
Doğum sonrası dönem, tıbbi bir bakış açısıyla, doğumdan sonra üreme organlarının gebelik öncesi durumuna dönmesi için gereken süre olarak tanımlanır. Ve doğum sonrası cinsel ilişkiye başlamak için tahmini süre 6 ila 8 hafta arasında değişmektedir.
Doğum Sonrası Cinsel İsteksizlik Nasıl Giderilir?
Doğum sonrası cinsel isteksizlik tedavisi için psikolojik terapiler önerilir. Örneğin, psikolojik terapiler ve kadının vücudunun hamilelik sırasında ve sonrasında nasıl değiştiğini öğrenmek, hamilelik sırasında cinsel ilişkinin güvenli olup olmadığı ve hangi pozisyonların daha rahat olabileceği gibi konularda yardımcı olabilir.
Uzmanlar mastürbasyon, masaj, oral seks, ön sevişme, öpüşme, fantezi, seks oyuncaklarının kullanımı ve sarılma gibi vajinal ilişki dışında cinsel aktivite türleri önerebilir.
Emziren Annede Cinsel İsteksizlik Olur Mu?
Emzirme döneminde bir kadının libidosuna ne olur? Üç olasılık vardır: kendisiyle ve bedeniyle daha uyumlu olduğu için cinsel olarak daha kolay uyarılır; sık beslenme ve uyku düzeninin bozulması nedeniyle cinsel istek azalabilir ve bu da yorgunluk hali ile sonuçlanabilir; ve yüksek ve düşük uyarılma dönemleri olan libido varyasyonları vardır.
Genel olarak, emzirmenin ilk birkaç ayında cinsel ilişki sıklığının tipik olarak düşük olduğu görülmektedir.
Sezeryan Doğum Sonrası Cinsel İsteksizlik
Erkeklerde Doğum Sonrası Cinsel İsteksizlik Neden Olur?
Yeni ebeveynler için seks ve yakınlık genellikle zordur. Zira daha az zaman, yorgunluk, hormonal değişiklikler ve doğum kontrolü ile ilgili endişeler bunu zorlaştırabilir.
Siz ve eşiniz seks konusunda biraz soğukkanlı davrandıysanız, sorun değil. Ancak siz ve eşiniz farklı seviyelerde cinsel arzuya sahipseniz, bu ilişkinize biraz stres katabilir.
Çoğu ilişkide işler yoluna girer ama sabırlı olmak önemlidir. Seks hayatınızın yolunda gitmediğinden endişeleniyorsanız,bir cinsel terapi uzmanı ile konuşmayı deneyebilirsiniz.